anadolu'nun bir çok şehrinde süren ilk ve orta öğrenimimden sonra 1974
yılında istanbul kabataş erkek lisesi'ni, 1980'de de istanbul tıp fakültesi‘ni bitirdim. tıp fakültesindeki öğrencilik
yıllarımda; bir grup arkadaşımla birlikte, cüzzamlı hastalara sosyal açıdan destek amacıyla, hep birlikte halk müziği, halk
oyunları ve tiyatro çalışmaları yapıyorduk. o tarihten bu yana hep onların arasında oldum. 1982 yılında istanbul cüzzam
savaş dispanseri’nde aktif hekimlik yaşamıma başladım.
mesleki yaşamım
1984-85'de ordu ilinde o zamanlar mevcut olan frengi ve lepra başkanlığı'nda pratisyen hekim olarak çalıştım. aynı
zamanda 6-7 ay kadar sağlık müdür yardımcılığı da yaptım. 1985'de istanbul tıp fakültesi dermatoloji abd'de uzmanlık
eğitimine başladım. bir yandan da lepra hastanesi'nde çalışmayı sürdürüyordum. bu sırada ethiopia'da alert adlı lepra
merkezinde iki ay süren bir eğitim etkinliğine katıldım. uzmanlık eğitimimin sonlarına doğru da 1988 yılında ingiltere'de
oxford'da "slade hospital"de bir ay süreyle "yara tedavisi ve bakımı" konusunda eğitim gördüm.
uzmanlık eğitimim tamamlanınca türkiye lepra kontrol programı'nı yürütmek üzere fakülteye bağlı istanbul lepra araştırma
uygulama merkezi'nin kadrosuna atandım. istanbul lepra hastanesi bünyesinde bir ekip olarak yürüttüğümüz “lepra kontrol
çalışmaları” sırasında, ülkemizin her yerindeki tüm lepralı hastaları kontrol ve tedavi ederken anadolu'nun her yanını
dolaşmış oldum. böylelikle ülkemizin sağlığını her noktada görme, anlama olanağım oldu. bu benim için çok önemli bir deneyim
ve birikim oluşturdu.
bu sırada cüzzamlı hastalara yardımcı olmak için kurulan ve cüzzam hastalığını kontrol etmek üzere yapılan çalışmalara da
destek olan cüzzamla savaş derneği’nin üyesi oldum ve yönetim kurulu üyeliği görevini üstlendim. aynı dönemde kurulan
ve 2007 yılında kapatılan cüzzamla savaş vakfı’nın da kurucuları arasında yer aldım.
başlayan her şeyin bir sonu olduğu gibi buradaki çalışmalar da başta hastaların tedavilerinin tamamlanması, ülkedeki
toplam hasta sayısının azalması, daha önemlisi işe başlarken oluşan "ekip" içindeki insanların başka yerlere gitmesi,
yeni gelenlerin eskiyi bilmemeleri, ekibe dahil olamamaları, ülkede uygulanan sağlık politikalarının sonucu olarak
"sağlığın giderek alınır satılır hizmet" haline gelmesi gibi nedenlerle önem ve anlamını yitirmeye başladı. eskisi
gibi çalışmanın olanaksızlaşması, orada yapılan işten alınan keyif ve sağlanan mutluluğu gölgelemeye başlayınca; hastalık
için verilen mücadele yanlış hedeflere ve anlamsız uygulamalara karşı mücadeleye dönüşünce; ben de buradaki dönemimin
"artık bittiğini" düşündüm ve hekimlikten "emekli"olunmayacağına bilmeme ve savunmama karşın 2006 kasımında
25 yıl 7 ay süreyle fiili devlet hizmetimi tamamladığım için emekli oldum. gönüllü katkı ve katılımlar dışında cüzzamla
savaş derneği'ndeki sorumluluklarımı da bıraktım.
tabip odası ve dernek çalışmalarım
daha tıp fakültesi öğrencisiyken, 3. sınıfta o tarihten bu yana kendimi içinde saydığım meslek örgütünde, yani
türk tabipleri birliği (ttb) ile
istanbul tabip odası(ito)'nda
zorunluluktan kaynaklanan aralar dışında çalışmayı sürdürdüm. bu örgüt çalışmaları benim için ikinci bir üniversite
oldu.1996-98 döneminde ito yönetim kurulu içindeydim. değişik sürelerle ito-insan hakları, intern hekimler komisyonları
içinde yer aldım.
kuruluş çalışmalarından başlayarak içinde olduğum ve bir dönem yönetim kurulu sekreterliği görevini üstlendiğim,
kısa adı "hayad" olan hasta ve hasta
yakını hakları derneği'nde bu alandaki çalışmalara katıldım. bu konuda yazdığım "hasta ve hasta yakını
hakları" adlı bir kitabım çiviyazıları yayınevi tarafından 2000 yılı başında yayınlandı.
hayad içindeki çalışmalar devam ederken, sağlık bakanlığı'nın getirdiği uygulamaların sağlık hizmetine ulaşma ve
yararlanma hakkını giderek daha çok ihlâl ettiği bir dönemde yine bir grup arkadaşımla birlikte, 2005 yılında
sağlık hakkı hareketi derneği (shhd)
adlı bir derneği oluşturduk. bu derneğin önce kurucu yk başkanlığını ve ilk genel kurulunda da yk başkanlığı görevini
üstlendim.
2005 yılında gerçekleştirilen 1. alternatif eğitim sempozyumu'ndan sonra oluşan bir çalışma grubunun da içinde
yer aldım. sonrasında bu gruptaki arkadaşlarımla birlikte alternatif eğitim derneği'nin kuruluşuna katıldım.
aktif olarak hekimlik yaptığım dönemlerde, meslek örgütü ve sağlık hakkı hareketi derneği dışında; deri ve zührevi
hastalıkları derneği, türk dermatopatoloji derneği, cüzzamla savaş derneği ve vakfı, gibi organizasyonlarda aktif olarak
yer aldım ve çalışmalarına katıldım. bunların dışında çevre için hekimler derneği, hayad, 78'liler vakfı girişimi gibi
demokratik, kitle meslek örgütlerine üye ya da aktivisti oldum; koşul ve olanaklarım oranında bu örgütlerin etkinliklerinde
yer almaya çalıştım.
yayın ve yayıncılıkla ilgili etkinliklerim
tabip odası içindeki çalışmalarımda başından bu yana yayıncılıkla ilgili işlerde olanaklar ölçüsünde görev yapmaya çalıştım.
öğrenciyken o sıralarda oda tarafından aylık olarak yayınlanan odanın yayın organı olan "sesimiz" dergisinin yaklaşık
1,5 yıllık süre içinde yayınlanan 14 sayısının hazırlığında aktif görev aldım.
daha sonra 1991 yılında yayınlanmaya başlayan “hekim forumu” dergisinde değişik dönemlerde görev yaptım ve yazılarım
yayınlandı. haziran 1998'den sonra hekim forumu'nu hazırlayan yayın kurulunun bir üyesi olarak çalıştım. bir dönem bir yıl kadar
dergi editörlüğü görevini sürdürdüm.
daha sonra meslek örgütüm olan tabip odasında yöneticilik yaptığım dönemde bu alanda yaşanan sıkıntıları paylaşmamız
üzerine sağlık alanında özelleşmiş habercilerin derneği olan
eğitim ve sağlık muhabirleri derneği (esam)'la bir ortak eğitim etkinliğini oluşturma ve
sürdürme çabamız oldu. bu eğitim etkinliğini izleyerek yaklaşık bir yıl kadar aynı arkadaşlarımızla sağlık ve tıpla ilgili
basında çıkan haber ve yazıları tartıştığımız aylık değerlendirme ve bilgi paylaşımı toplantılarına katıldım.
türkiye gazeteciler cemiyeti'nin gündelik
olarak yayınladığı bizim gazete adlı gündelik gazetede iki örgütün işbirliğiyle ve ağırlıkla benim görev üstlenmemle
ve başlangıçta arkadaşım dr. ilhan özel'in katkılarıyla, 14.9.1996'dan 16.9.2004'e kadar tam sekiz yıl süreyle
perşembe günleri yayınlanan "sağlık ve tıp" sayfasını hazırladım.
bu sayfa da sağlık ve tıpla ilgili olaylar gazetecilik ve tıp mesleğinin kuralları gözetilerek yansız bir şekilde ve
toplumu aydınlatma amacıyla sunuldu. daha sonra 2004 sonundan başlayarak aynı sayfada bana verilen köşede "sağlık için
medya/medya için sağlık" başlığıyla gündelik yayınlarda sağlık ve tıp konularının nasıl işlenmesine ilişkin bilgi ve
birikimlerimi ortaya koyduğum yazıları 2013 yılı sonuna kadar "on" yıl süreyle sürdürdüm. bu yazılar yıllık olarak
derlenerek "9" ayrı elektronik kitaba dönüştürülmüştür.
bu yazılardan derlenen aynı adlı kitabım da 2007 nisan ayında yayınlandı. aynı konuyu işleyen çeşitli eğitim etkinliklerine
aktif olarak katıldım. benzer amaçla ekim 1998'den nisan 2009'a kadar süren, ülkemizde sürekli yayınlanan en uzun sağlık ve tıp
programı olan "merhaba acil"i, arkadaşlarım dr.beyza
çelenligil ve ecz.mustafa turunç'la birlikte
96.6 yön radyo'da canlı yayın olarak sürdürdük.
üst meslek örgütüm olan türk tabipleri birliği(ttb)'nin temsilcisi olarak sağlık ve tıp konularında sorumluluk üstlendiğim,
20 yıldır sürdürülen ve tüm ülkeyi kapsayan, 80'e yakın yazılı ve sözlü yayın organını bir araya getiren bağımsız iletişim ağı ve bu faaliyeti gerçekleştiren ips
iletişim vakfı’nın içindeki danışmanlık, aktif habercilik ve eğitim etkinliklerim 2015 yılı sonuna kadar oldukça yoğun
bir şekilde sürmüş, 2016 başından itibaren ise daha seyrek olsa da hâlâ sürmektedir. bu ağ tarafından elektronik ortamda
yayınlanan “haber sitesi”nde değişik konularda yazdığım makaleler düzenli olarak yayınlanmaktadır.
yaklaşık 3 yıl boyunca, ttb'nin eğitim ve sağlık muhabirleri derneği (esam)'nde yer alan sağlık muhabirleriyle birlikte
yürütülen ve türkiye gazeteciler cemiyeti’nin katkıda bulunduğu de "sağlık bilinci ve medya" adı altında gerçekleştirilen
deneyim ve bilgi paylaşımı toplantılarının organizasyon ve yürütülmesini üstlendim.
bu toplantıların ilk ikisinde yer alan konuşmaların metinlerinden ve yapılan tartışmaların kayıtlarından yola çıkılarak
oluşturulan “sağlık bilinci ve medya ı-ıı” başlığıyla basılan iki yayının editörlüğünü deneyimli sağlık habercisi ve
halen tgc yk üyesi olan sevgili sibel güneş’le birlikte gerçekleştirdim.
teknik özellikle de elektronik ve iletişim alanındaki gelişmeleri izlemenin bir zorunluluk olduğunu fark ettiğim günden
bu yana, bu gelişmelerin sağladığı olanaklardan yararlanmaya çalışıyorum. bu amaçla internet sayfası hazırlama ve oluşturmayı
öğrendim ve bugün sayıları onu aşan, sorumluluğunu ve yayınlanmasını üstlendiğim internet sayfası ve “blog” adı verilen
“günce”lerim bulunmaktadır.
mesleki ve kişisel yayınlarım
bugüne kadar mesleğime ve yaptığım çalışmalara ilişkin, çok sayıda bilimsel, politik, mesleki yazı ve yayın yapmaya çalıştım.
1993 yılında (tıp alanında ilkti) "dermatoloji alanından örneklerle sağlık ve tıp alanında bilgisayara kullanımı" adlı
derleme bir el kitabı yayınladım.
çeşitli yerlerde yayınlanmış yazılarımı derlediğim ve türk tabipleri birliği tarafından 2003 yılında bastırılan “köşe
yazıları” adlı bir kişisel kitabım bulunmaktadır.
bu yayınların dışında editörlüğünü ve çevirilerini üstlendiğim 6 kitap, cüzzamla savaş derneği tarafından 23 sayı yayınlanan
“merhaba yaşamak” adlı dergi de bulunmaktadır.
türkçe ve ingilizce yayınlanan çeşitli bilimsel yayın organlarında yer alan çok sayıda bilimsel yazı, makale ve araştırma
yayınlarım bulunmaktadır.
emekli olduktan sonra bana eşilik eden "yol'cu" ile birlikte 1,5 yıl süren bir yolculuk gerçekleştirdim. bu yolculuk
sırasında her hafta yazdığım ve bianette ve bu amaçla hazırladığım
blogda yayınlanan yazıların gözden geçirilip yeniden derlenmesiyle oluşan "gezerken"
adlı bir elektronik kitap oluştu.
2012 kasımında gönüllüsü olduğum gümüşlük akademisi'ndeki çeşitli etkinlikler nedeniyle daha uzun süre kalmayı planladığım gümüşlük'e yerleştim ve burada beş, daha sonra taşındığım dereköy'de de 6,5 yıl olmak üzere 11,5 yıl bodrum'da yaşadım. bir yerde bu kadar uzun süre yaşamanın bana göre olmadığını düşünerek, ilk kez 2022'de bu kez de izmir'de yaşamayı denedim. izmir okuma grubunun etkinliklerinin yoğunlaşması 2023 ağustosunda gaziemir sarnıç mahallesi'nde de bir ev kiralamayı gündeme getirdi. burada geçen 7 aylık sürecin ardından gaziemir'in ırmak mahallesinde, tek katlı müstakil bir ev bulunca, dereköy'den de daimi olarak izmir'e taşınmaya karar verdim ve mart 2024 itibariyle "izmirli" olarak yaşamaya devam ediyorum.
bu bilim, sanat ve kültür ortamının bir katılımcısı, gönüllüsü ve aktivisti olarak çeşitli çalışmalar yapıyorum.
son dönemde merak sardığım yontu çalışmalarımı sürdürüyorum. bu bağlamda dünyada benzeri olmayan farklı bir çalışmayı da üç boyutlu yap-boz adı altında ve çeşitli örnekleriyle üretmeye ve paylaşmaya devam ediyorum.
gümüşlük akademisi edebiyatevi bünyesinde oluşturduğumuz "bahçeyazı okuma grubu" 18 mart 2014'te gümüşlük'te başladığı
düzenli okuma ve buluşmalarını, 12 kasım 2016'dan itibaren istanbul'da ve 7 ocak 2017'den başlayarak da izmir'de
düzenli olarak sürdürüyor. toplam olarak 80'i aşkın katılımcının yer aldığı bu çalışmalar sırasında seksenden fazla yerli ve
yazarın, 100 civarında kitabı okundu ve tartışıldı. grup adına oluşturulan
sitede etkinlikleri ve okunan kitaplara dair bilgileri bulmak mümkün.
bu dönemde gümüşlük akademisi'nin gönüllülerinden sevgili yüksel selek'le yaptığımız bir nehir söyleşiden oluşturduğumuz
"özgürlüğün peşinde - yaşadım diyebilmek için" başlıklı kitap 2017 şubatında iletişim yayınları arasında yayınlandı.
daha önce yaptığım çalışmalar doğrultusunda güncel konulara yönelik olarak yazdığım yazıları azaltma gerekçem yıllar boyu
yazdığım "kurgusal" metinler olarak nitelendirdiğim hikâyelerime yoğunlaşma isteğimdi. bunlara dair yaptığım
çalışmalar sonucunda 2017 haziran'ında toplam 45 öykümü dönemsel ve içerik itibariyle yaptığım bir ayrımla üç cilt halinde
e-kitap olarak yayınladım.
okuma ve yazma çalışmalarım 2018 yılında da yoğunlaşarak devam etti. okuma buluşmalarına katılan arkadaşlar için hazırladığım
"nasıl okuyurum / kılavuz" haziran başında, kızımın doğum günü için kendisine özel yazpılmış, "ânın ortası" adlı
şiir seçki kitabını haziranın sonunda, "kaza / 'yılan ve O'nun hikâyesi" adlı romanımı da aralık ayında yine e-kitap
formatında yayınladım. 2020 yılında da nazire adında bir şiir kitabımı yine e-kitap olarak meraklılarına sundum. aynı
yılın son baharında uzun süredir üzerinde çalıştığım bir başka e-kitabım da okurlarıyla paylaşıldı:
toplumun sağlığı hekimin hastalığı (deneme, 2020,
426 sayfa). covid 19 salgını sırasında eş zamanlı ve birlikte okuduğumuz ünlü fransız yazar marcel proust'un kayıp zamanın
izinde adlı nehir romanından yola çıkarak oluşturduğumuz
korona günlerinde kayıp zamanın izinde (deneme, 2021, 325 sayfa) adlı deneme benim editörlüğümde yazarın 150. doğum günü
olan 11 temmuz 2021'de kamuoyuna sunuldu. 2021 yılında üzerinde çalıştığım 4. öykü kitabımla birlikte beş uzun öykünün yer aldığı
iki novela kitabım da 2022'nin başlarında okurlarıyla buluştu.
uygar ve çağdaş tavrın gördüğünü, okuduğunu, duyduğunu anlamaya çalışmak, dünyayı doğru algılayıp, onu değiştirmek ve
dönüştürmek yolunda mücadele etmek, olumsuzluklara karşı tepki göstermeyi bilmek olduğunu düşünüyorum.
okuduğumu anlayacak kadar ingilizce biliyorum.
su ürünleri ve halkla ilişkiler alanında alanında lisans eğitimi almış olan, on parmağında on marifeti olan ve hâlen
amerika'da yaşayan, akıllı ve dünya tatlısı bir kızım var.