kitaba dair
var olanların ve artık olmayanların, ya da eskiden varol olup da şimdi yok olanların üzerinde çok düşündüm. çok da yazdım. bir gün geri baktığımda bunların bir arada olmasını ve en azından meraklıları tarafından ardı ardınca okunmasının benim gibi bazı insanlara iyi geleceği aklıma geldi. her birinde bir ders vardı çünkü.
iki kitaptan oluşan dizinin ikincisinde de yerlerden, kurumlardan, olgulardan ve tarihlerden söz ettim. bunlar varoldukları halde ya yok olan, ya da yok sayılan, yokmuş gibi davranılan, veya yok edilme potansiyelini hep içinde barındıran, ama yaşamımıza bir şekilde önemli izler koyan, yitirdikçe de yaşamımızdan birşeyleri eksilten, dolayısıyla da bizim de eksildiğimiz unsurlar. onları ilk ben yazmadım. muhtemelen pek çoğunu sizler de biliyorsunuz.
kitabın bölümleri ve içinde yer alan yazıların başlıkları şöyle:
"yerler" bunların ikisi dışında başta bianet olmak olmak üzere çeşitli yerlerde daha önce yayınlandı. varlıklarından mutlu olduğumuz, yokluklarının sıkıntı ve acısını yok oldukları zaman anlayacağımız bu konuları hep aklımızda tutmanın bizi biz yaptığını ve yapacağını düşünüyorum. iyi okumalar...
kitabın önsözü dizinin bu ikinci kitabında herkesin belleğinde olduğunu düşündüğüm izlerin peşinden gittim. bellek insanlardan sonra yerleri kaydediyor. genellikle bir fotoğraf halinde kaydoluyor öncelikle bu yerler. en önceki kayıttaki görüntü en kalıcısı oluyor. sonra üzerine eklenenlerle o kayıt değişmeye ve bozulmaya başlıyor. en son hali ise genellikle ilk kayıttan çok farklı oluyor. bu varlığın içindeki yokoluşun en tipik örneklerinden birisi. dolayısıyla varlar-yoklar’ın içinde yerlerin olması gerekiyordu ve benim gözümden o yerleri , bendeki haliyle kalıcı hâle getirmeye çalıştım. ileride onlar “yok”lara karıştığında, o hâllerinden bir iz kalsın diye. ikinci başlık olarak hem içinden geçen insanlarla, hem de bulundukları yerlerle bağları olan “kurum”ları ele almam gerekti. bunların varlık ve yoklukla ilişkileri ise daha farklı. onlar yaşamın içinde var ola ola gerçekliğe kavuştular, başka bir deyişle oluştular. onların da bu süreçlerini anlamak varlık yokluk meselesinde önemli bir boyut. o nedenle bu diziye dahil oldular. bu ikisiyle bağlantılı olarak “yaratımlar” dediğim bazı yapıtlara dair yazılara da yer verdim. ancak varlık-yokluk meselesinin asıl önemli başlığı olan “insan hakları” ve dolayısıyla “tarihteki bazı olaylar” olmadan olmadan konu anlaşılamazdı, onlar da birer başlık olarak yer aldılar bu kitapta. iyi okumalar... temmuz 2015 / gümüşlük
mustafa sütlaş       not: kitabı edinebilmeniz için bana bir mesaj yollamanız gerekiyor. e-posta adresinize indirme linkini göndereceğim ve böylelikle kitabı indirebileceksiniz.
bu sayfa en son 31.07.2015 tarihinde güncelleştirilmiştir. |
||